Dotcom Milyonerlerini gördükçe tüm varımı ortaya koyup, her seferinde internetten yeni bir şeyler yapmayı düşünüyorum. Etkili bir haber sitesi, niş bir günlük ya da okuyucuyu özel hissettirecek çok farklı yeni bir şeyler, az çok tahmin edersiniz. Sonra aklıma AdBlock geliyor ve vazgeçiyorum. Yayınlara verilen emek bu yüzyılda muhtemelen daha kolay sömürülemezdi. Hatta bu sömürüyü kimse bu kadar kolay görmezden gelemezdi. İnternette üretimi durdurabilecek bir güç arıyorsak işte tam karşımızda duruyor. Hem sadece AdBlock değil mesele. Reklamverenlerin ucuz alan arayışı, okuyucuların içerikleri hızla tüketmesi, sürekli üretmenin şart olması ve daha da önemlisi tüm bunlara çözüm getirmenin dışında gerçek bir ekip gerekiyor. Üstelik sadece kâr odaklı da yaklaşmıyorum, gelir ve giderler bir tarafa, yönetim de büyük beceri gerektiriyor. Bu kadar çözümsüz kaldığıma göre belki de internet girişimi benim için doğru giriş kapası değildir. Neden mi? Çünkü tüm bu zorlukların üstesinden gelebilen onlarca internet girişimcisi var. Dev medya şirketlerine meydan okuyorlar ve çok da başarılı olabiliyorlar. Bu nedenle bahsettiğim olumsuzlukları unutun gitsin, bir an önce tanımıyorsanız sizi Arianna Huffington ile tanıştırarak yıllar önce ortaya çıkardığı dev yayın kuruluşu The Huffington Post’un büyüme stratejilerinden bahsetmek istiyorum. 2005 yılında Arianna Huffington dışında Kenneth Lerer ve Jonah Peretti üçlüsü tarafından kurulan The Huffington Post, liberal çizgide yayın yapan dünyaca ünlü ve önemli bir haber sitesidir. Haber sitesi her ne kadar üç ortakla kurulmuş olsa da bugünlere gelmesini sağlayan kişi Arianna Huffington olmuştur. Arianna Huffington geçtiğimiz ay kurucusu olduğu HuffPost’tan tamamen ayrıldığını duyurmuştu. Huffington’ın HuffPost’tan ayrılışının ardından konuyla ilgili sayfalarca haber yapıldı. Onun kurucusu olduğu haber sitesi için ne kadar önemli olduğunu böylece de anlamak mümkün. 2005 yılında kurulduktan sonra 2011 yılında AOL (America OnLine) tarafından satın alınan HuffPost’un ne denli büyük bir medya kuruluşu olduğunu da 315 milyon dolarlık satış rakamı söylemiş olsun. Herkes Arianna Huffington’ı sadece HuffPost’un başarılı kurucusu olarak tanıyor fakat o aslında Amerikan siyasetinde önemli yeri olan bir siyasetçi, her ne kadar hayatında bazı dönemler başarısızlık yaşamış olsa da 23 yaşında yayınladığı “The Female Woman” adlı romanı çok satanlar listesinde yer aldı. 2003 yılında ABD’de girdiği seçimde, oyların sadece %0.55’ini alabilse de milyon dolarlık bir değer yaratmayı başardı. Arianna Huffington’ın milyon dolarlık HuffPost başarısının altında uyguladığı dört basit strateji yer alıyor. Haber sitesi kurmak isteyen her girişimcinin de mutlak başarı için bu stratejilere kulak vermesi gerekiyor:

Ünlülere verilen köşeler.

Arianna Huffington’ın maddi zenginliği ve önemli isimlerle güçlü bağlantılarının olduğu sır değil. HuffPost yayına başladığı ilk günlerde pek çok ünlünün çeşitli yazılarına yer verdi. Alec Baldwin, Rachel Maddow ve Bill Maher gibi ünlü isimler sitede düzenli olarak yazılar yazdılar. Yazılan yazılar ünlü programcıların, komedyenlerin ve oyuncuların kitlelerine ulaşabildiği için HuffPost’un kısa sürede dikkatleri üzerine çekmesi zor olmadı. Arianna kadar güçlü bağlantılarınız ve paranız olmayabilir fakat farklı kitleleri haber sitenize çekebilmek için hala yapabilecekleriniz var. Örneğin internet fenomenlerinden ve onların hazır kitlelerinden yararlanabilirsiniz. Hatırladığım kadarıyla internet ünlüsü PuCCa’yı en son Hürriyet kapmış ve ona yazması için bir köşe vermişti. Demek ki strateji işe yarıyor!

Bloglarla büyük bağlantılar.

Aradan yıllar geçmesine rağmen HuffPost, bloglarla arasındaki bağlantıyı asla koparmadı. Alanında uzman yazılarla okuyucularıyla buluşan çeşitli blog yayınlarını içeriğine dahil etti. Böylece mevcut blogların hedef kitlesine ulaşabilirken, bloglarında yeni okuyucular edinebilmelerinde büyük rol oynadı. Bugün HuffPost’un haber kategorilerinde gezmeye başladığınızda alanında uzman blogların yazılarına denk gelmeniz hala mümkün. Öyleyse bu stratejide de hala başarılılar.

Dikkat çeken başlıklar.

HuffPost’a giriş yaptığınızda olağan haberler dışında içerik başlıklarının ne kadar da dikkat çekici olduğunu deneyimleyebilirsiniz. Başlıkların dikkat çekici olması her yayıncının mutlaka bildiği bir strateji. HuffPost bunu da başarıyla uygulamaya ve sonuçlarını almaya devam ediyor. Sıradan haberler için bile yazıdaki en can alıcı, en vurucu cümle veya kelimeler özenle seçiliyor. Elbette başlıkların sitede kalma süresini ve daha fazla gösterim elde etme şansını artırdığı için asla es geçilmemesi gereken bir taktik olduğunu unutmamak gerekiyor.

İç ve Dış Optimizasyon.

Arama Motoru Optimizasyonu (SEO) dediğimiz site dışı ve tasarım, okunabilirlik, hızlı görüntüleme gibi faktörleri kapsayan site içi optimizasyon bir web yayınının sürdürülebilir başarı sağlaması için olmazsa olmazlar arasındadır. HuffPost’u incelediğinizde üzerinde daha fazla durulması gereken ve değerli olan site içi optimizasyonun başarılı bir şekilde uygulanmaya devam ettiğini görebilirsiniz.

Bonus: İyi bir ekip oluşturun

Uzun soluklu ve rekabetin oldukça yoğun olduğu bir işe başlamak üzeresiniz. İçerik üretimine odaklanabilecek yazarlar, yazarların yazılarını elden geçirecek editörler ve reklam alanlarınızı pazarlayacak çalışma arkadaşlarına ihtiyacınız olacak. Ekibinizi oluştururken, takım çalışmasına yatkın, fikir yaratma, araştırma ve test etme becerisi yüksek çalışanları tercih etmeniz gerekiyor. Kötü haber şu ki, bu becerilere sahip olan pek çok kişi yeterliliklerini yazıya dökme konusun da pek de başarılı değiller. Zaten az bulundukları için de değerliler. İyi bir ekiple başarı kaçınılmaz olacaktır. Her işte olduğu gibi iyi bir ekip her şeyin başı. İşinizi sağlam temeller üzerine inşa etmek istiyorsanız mutlaka ekibinizi en başından iyi oluşturmalısınız. Huffington Post’un uyguladığı basit ama başarı getiren etkili taktikler haber sitesi kurma yolunda kendi stratejinizi yaratmanıza muhakkak yardımcı olacaktır.