MESTAD, Türkiye'nin sağlık vizyonunu dünyaya taşıyor

İSTANBUL (AA) - Medikal Estetik ve Tamamlayıcı Tıp Geliştirme Derneği (MESTAD) tarafından güvenli, etik, bilimsel ve yenilikçi medikal estetik anlayışını tüm dünyaya duyurmak amacıyla düzenlenen 1. Uluslararası Medikal Estetik ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi, ulusal ve uluslararası düzeyde çok sayıda akademisyen, hekim ve sektör temsilcisini buluşturdu.
Dernekten yapılan açıklamada, kongrede biyostimülan dolguların, erkek ve kadın yüz anatomisi arasındaki farklılıkların, komplikasyon yönetiminin, tamamlayıcı tıbbın entegrasyonunun ve hekimlerin hukuki sorumluluklarının öne çıkan başlıklar arasında yer aldığı belirtildi.
Kongrede, medikal estetikte son yıllarda doğallık anlayışının öne çıktığı ve amaç olarak artık daha genç görünmekten çok daha sağlıklı ve enerjik görünmenin hedeflendiği vurgulandı.
2025 itibarıyla kalsiyum hidroksiapatit ile PLLA gibi biyostimülan dolguların, uzun süreli botulinum formları ve yapay zeka destekli cilt analiz sistemlerinin öne çıktığı belirtilirken, 2026 yılında eksozomlar ve süksinik asit, NAD içeren yeni nesil dolguların trend olmasının beklendiği ifade edildi.
Türkiye'nin medikal estetikte uluslararası arenada güçlü konuma sahip olduğu, kombine tedaviler, "skin longevity" yaklaşımı ve non-invaziv cihazlar gibi global trendlerin Türkiye'de yaygın biçimde uygulandığı paylaşıldı. Ayrıca, yerli üretim ve inovasyon kapasitesiyle Türkiye'nin birçok ülkeden daha ileride olduğuna dikkat çekildi.
MESTAD, bu kapsamda eğitimli hekimlere yönlendirme, hukuki düzenlemelerin güçlendirilmesi, kamuoyunu bilinçlendirme kampanyaları ve denetim mekanizmalarının artırılması adımlarını desteklediğini açıkladı.
- "Türkiye'yi medikal estetikte global merkez haline getirmeyi hedefliyoruz"
Açıklamada görüşlerine yer verilen MESTAD Başkanı Uzm. Dr. Mustafa Güneş, kongrede en önemli mesajlarının güvenli, etik, bilimsel ve yenilikçi medikal estetik anlayışını Türkiye'den dünyaya duyurmak olduğunu ifade etti.
Türkiye'yi medikal estetikte sadece bölgesel değil, global merkez haline getirmeyi hedeflediklerinin altını çizen Güneş, "Son yıllarda medikal estetik ve tamamlayıcı tıp alanında çok önemli dönüşümler yaşanıyor. Artık odak noktamız, abartılı ve yapay görünümler değil. Doğallık anlayışının ön plana çıkması, kişinin kendi kimliğini ve ifadesini koruyarak gençleşmesini sağlamak, bu alandaki en önemli kırılma noktasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Güneş, şunlara vurgu yaptı:
"Bununla birlikte teknolojik cihazların gelişimi, biyostimülan dolguların kullanımı ve kombine tedavi protokollerinin yaygınlaşması sayesinde hem hekimlerimize hem de hastalarımıza çok daha güvenli ve etkili seçenekler sunabiliyoruz. Multidisipliner yaklaşımların öne çıkması da medikal estetiği sadece uygulama alanı değil, bilimsel bir işbirliği zemini haline getiriyor."